15 Haziran 2016 Çarşamba

Olası Brexit Senaryoları


Bu ayın kuşkusuz en önemli gelişmesi İngiltere’de yapılacak Brexit referandumu. Referandum gününe yaklaştıkça piyasada endişelerin ve hareketliliğin artığını görüyoruz. 23 Haziran günü yapılacak olan referandum, Perşembe gününe denk geliyor. Referandumun sonuçlarının piyasaların açık olduğu saatlerde belli olması piyasadaki hareketliliği de had safhaya çıkaracaktır. Önümüzde ise iki senaryo mevcut;

İyi Senaryo: AB’de Kalınması

İyi senaryo İngiltere’nin AB’den ayrılmaması ve mevcut düzenin devam etmesi yönünde çıkacak sonuç olacak. Bu durumda piyasada bir rahatlama olacağı kesin gibi. AB’de kalınması durumunda küresel ekonomideki rahatlamayla birlikte risk iştahında da yükseliş olacaktır. Bu risk alma eğilimi zaten bol miktarda bulunan paranın hisse senetlerine kaymasına neden olabilir. Bu durumda Avrupa borsaları başta olmak üzere endekslerin yeniden değer kazandığını görebiliriz.

İngiltere’nin AB’de kalmasının bir diğer önemli etkisi ise ülkenin para birimi üzerinde olacak. Son zamanlarda Brexit endişeleriyle değer kaybeden İngiliz Sterlini’nde, ayrılma ihtimalinin bir miktar fiyatlandığını düşünüyorum. Bu durumda sterlinde hızlı bir toparlanma gelebilir. Özellikle bu etkiyi Sterlin/Dolar paritesinde güçlü hissedebiliriz. İlk etapta yaşanan yükseliş ile yukarı yönlü hareket pariteyi 1,45’in üzerine kadar taşıyabilir
.
Aynı zamanda azalan küresel risklerin bir diğer önemli etkisi de FED’in faiz politikası üzerinde olabilir. Haziran ayını pas geçme ihtimali oldukça yüksek olan FED’in, İngiltere’nin AB’de kalmasıyla birlikte faiz artışı için Temmuz ayını işaret edebilir. Ancak bunu konuşabilmemiz için Temmuz ayında açıklanacak Tarım Dışı İstihdam verisini görmemiz gerekiyor.

Kötü Senaryo: BREXIT!

Kötü senaryonun ise oldukça sıkıntılı sonuçlar doğurma ihtimali var. Brexit’in yaşanması pek çok sorunu beraberinde getirecek. Bu sorunların ilki ise küresel ticarete yaşanabilecek daralma olacak. İngiltere’nin dış ticaret rakamlarına baktığımızda; AB’nin payı oldukça büyük yer kaplıyor. İngiltere’nin 2015 yılında en fazla ihracat yaptığı ikinci ülke %10 pay ile Almanya olurken, AB ülkelerinin toplam payı %37,3 seviyesinde. İthalat tarafında da durum farklı değil ilk sırayı %14,8 ile Almanya alıyor. AB ülkelerinin ithalattaki toplam payı ise %52,3 ile ithalattaki payın yarısından fazlasını alıyor.

Brexit ile birlikte sona erecek ticaret anlaşmaları, hem İngiltere hem de AB için oldukça büyük bir sorun oluşturuyor. Avrupa ve İngiltere’de yaşanan ticaret daralması bölgede resesyon ihtimalini artırıyor ve küresel riskleri oldukça yukarıya çekiyor.

Aynı zamanda İngiltere’nin AB’den ayrılması, diğer üye ülke vatandaşlarının hükümetlerine ayrılık yönünde baskı yapmalarını beraberinde getirebilir. Bu durumun da 1958 yılında Avrupa Ekonomik Topluluğun temelini attığı Avrupa Birliği projesinin sona ermesine kadar gidecek bir domino etkisi yaratması ihtimaller arasında.

Tüm bu ihtimaller ile yükselen küresel risklerin varlık fiyatlarına da etkisi sert olabilir. İlk olarak Sterlin tarafına baktığımızda son zamanlarda yaşanan değer kaybıyla, ihtimalin bir miktar fiyatlandığını söyleyebiliriz. Ancak ayrılık ihtimalinin tamamının fiyatların içinde olmadığını düşünüyorum. Brexit ile birlikte Sterlin/Dolar paritesinde satışlar hız kazanarak 2009 seviyesi olan 1,35’lere kadar gerileyebilir. Euro’da bu ayrılıktan payına alacaktır. Euro/Dolar’da ilk etapta 1,08’li seviyelere geri çekilme görebiliriz.


Brexit yaşanması durumunda kazanan ise Altın ve diğer değerli metaller olacaktır. Güvenli liman arayışıyla altına yönelen yatırımcı talebi, ons altın fiyatlarının 1400 dolara doğru hızlı bir yol almasına neden olabilir. Aynı zamanda Avrupa’dan kaçan yatırımcılar ABD tahvillerine yönelerek, tahvil fiyatlarının yükselmesine neden olabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

GARAN Teknik Görünüm

 8,75 seviyesinden başladığı yükseliş hareketini 3. haftaya da taşıyan hissede yukarı yönlü eğilim devam ediyor. Hissenin son iki gündür 10,...