26 Ocak 2017 Perşembe

2017’de FED Güvercinleşiyor


2017 yılına ABD Merkez Bankası Fed’in vereceği faiz kararları yön verecek. Ekonomik göstergelere baktığımızda, ABD küresel ekonominin lokomotifi olmaya devam ediyor. Fed üyelerinin genel eğilimi de iyi gidişatın devam edeceği yönünde. Bu eğilimi 2016 yılının son FOMC toplantısında beklentilerine de yansıtan üyeler, 2017 yılında toplam üç faiz artışı öngörüsünde bulunmuşlardı. Ancak Fed Başkanı Janet Yellen’ın toplantı sonrasında yaptığı açıklamada ‘’2017’de üç faiz artırımı öngören medyan tahmin, sadece bir kısım katılımcıların görüşlerinde değişim ile yönlendi.’’ söylemi beklentilerin çok sağlıklı olmadığı izlenimini oluşturuyor.



Yapılan açıklamadan da anladığımız üzere 2017 yılında üç faiz artırımına gidilme ihtimali sadece birkaç üyenin görüşlerinin değişmesi ile sekteye uğrayabilir. Ancak 2017 yılı içerisinde görüş değişikliğinden daha önemli gelişme Fed komite üyelerinde değişiklik yaşanacak olması. Daha önce konuşmalarında sıkı para politikası taraftarı olan ve faiz artırımının hızlı bir şekilde olması gerektiğini belirten üç şahin görüşlü üye, Kansas City Fed Başkanı Esther George, Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester ve Boston Fed Başkanı Eric Rosengren bu seneki komitede yer almayacak. Bu üyelerin yerine gelecek isimlerden ise sadece Philadelphia Fed Başkanı Patrick Harker daha önce bulunduğu şahin tonda söylemlerle biliniyor. Bu durumda bu yıl karşımıza gevşek para politikasını savunan daha güvercin bir Fed karşımıza çıkarıyor.

döviz

2017 FED’ine Trump Damga Vuracak

Öte yandan 2017 Fed’ine, Trump’ın damga vurmasını beklemek daha doğru bir yaklaşım olabilir. Şu ana kadarki söylemlerinde Çin para birimi Yuan ile kıyaslama yaparken doların fazla güçlü olduğunu belirten ABD’nin yeni başkanının, şirketlerin rekabet gücünü artırma adına doları zayıflatma politikası izlemesi söz konusu olabilir. Ayrıca izlenecek bu politika Trump’ın şimdiye kadar sık sık dile getirdiği büyüme odaklı politikalara da destek olacak önemli bir silah olacaktır.

Dolar’ın güçlenmesinin önüne geçmek ise faiz politikasından geçiyor. Trump her ne kadar başkan seçilmeden önce yapmış olduğu söylemlerde Yellen’ı faizleri düşük tutarak, piyasada balon oluşturmakla suçlasa da hedeflediği büyüme ve istihdam rakamlarına ulaşmak adına düşük faiz oranlarını tercih edecektir. Bu durumda popülist söylemleriyle dikkat çeken Trump’ın, Fed’i faiz artırmama konusunda baskı altına alabilme ihtimalini ortaya çıkarıyor. Baskı yapabilmek adına ise Trump’ın elinde iki hamlesi mevcut. Bunlardan ilki daha önce kullandığı sözlü saldırı yöntemi, diğeri ise Fed’in hali hazırda boş olan iki koltuğuna kendine yakın olan yeni isimler atamak. Trump’ın her iki yöntemi de kullanması olasılığı baskın olsa da ikinci seçeneğin etkisi daha güçlü olacaktır.

Trump’ın atayacağı isimlerin senatodan onay almasının ardından FOMC’de karar verici nitelikte 12 üye olacak. Trump’ın kendi görüşlerine yakın iki aday ile birlikte bu 12 üyeden, 9’u güvercin, 2’si ortada, bir tanesi ise şahin görüşte oluyor.

Bu durumun yaratacağı sonuç ise 2016 yılında olduğu gibi Fed’in faiz hedefine ulaşamaması sonucunu ortaya çıkarabilir. Ancak hedeflenen üç faiz artışı yakalanamasa da ABD’deki olumlu veri akışı ve enflasyondaki yükseliş ile birlikte Fed’in iki faiz artırımına gitme ihtimali şu anda güçlü seçenek olarak karşımızda. Ayrıca Avrupa’daki seçim belirsizliği ve yükselen Çin endişelerinin tekrar canlanması dolara olan talebin artmasına neden olabilir. Bu durumda küresel anlamda doların değer kazanması kaçınılmaz gibi görünse de yükseliş çok sert olmayabilir.


GARAN Teknik Görünüm

 8,75 seviyesinden başladığı yükseliş hareketini 3. haftaya da taşıyan hissede yukarı yönlü eğilim devam ediyor. Hissenin son iki gündür 10,...